09.12.2018

ŞEHİTLERİMİZE VE GAZİLERİMİZE VEFA PROGRAMINA YOĞUN İLGİ

Çınar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Gazipaşa İlçe Müftülüğümüz, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Şehit Demet Sezen Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Eğitim Bir Sen Gazipaşa Temsilciliği, Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından “ Şehitlerimize ve Gazilerimize Vefa” programı düzenlendi.

Programa konuşmacı olarak Mardin’in Derik İlçesinde hain bir saldırı sonucu Şehit olan Kaymakamımız Muhammet Fatih SAFİTÜRK’ün babası Asım SAFİTÜRK, 15 Temmuz Kahramanlarımızdan, tankların paletleri altına yatarak tanklara geçit vermeyen Metin DOĞAN, Antalyalı 15 Temmuz şehidi polis memuru Muhammed Oğuz KILINÇ’ın annesi Meltem KILINÇ ve babası Zeki KILINÇ, Antalyalı 15 Temmuz şehidi Yasin Naci AĞAROĞLU’nun annesi Zehra AĞAROĞLU ve babası Osman AĞAROĞLU konuk oldu.

İlçe Kaymakamımız Ali SAKAR’ın Alanya İlçesine vekalet etmesinden ve yoğun mesaisinden dolayı katılamadığı programa Daire Amirleri, Siyasi Parti Temsilcileri, davetliler ve çok sayıda genç ve vatandaş katıldı.

Program öncesinde Gazipaşa Belediyesi Mehteran Ekibi tarafından misafirlerimize ve konuklarımıza özel olarak Mehteran Gösterisi sunuldu.Mehteran ekibinde görevli, engelleri kaldırarak harika bir performans ortaya koyan Volkan OĞUZ ise seyircilerden büyük beğeni aldı.
Sunuculuğunu Müftülüğümüz V.H.K.İ Fatih YILDIRIM’ın yaptığı program ilk olarak İstiklal Marşımızın okunması ve Çobanlar Mahallesi Cami İmam Hatibi Muhammet KALYONCU’nun Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.Ardından ise Ekmel Mahallesi Cami İmam Hatibi Yusuf YAMAN tarafından tüm şehitlerimiz için yapılan dua’ya hep birlikte amin denildi.

Antalyalı 15 Temmuz şehidi polis memuru Muhammed Oğuz KILINÇ’ın annesi Meltem KILINÇ ve babası Zeki KILINÇ tarafından Muhammed Oğuz KILINÇ’ın şehadet mertebesine erişinceye kadarki hayatı ve sonra yaşadıkları anlatılırken, yine Antalyalı 15 Temmuz şehidi Yasin Naci AĞAROĞLU’nun babası Osman AĞAROĞLU tarafından ise Yasin Naci AĞAROĞLU’nun şehadet mertebesine erişinceye kadarki hayatı ve sonra yaşadıkları anlatıldı.

Mardin’in Derik ilçesinde 10 Kasım 2016'da düzenlenen terör saldırısında görevi başındayken şehit edilen Kaymakamımız Muhammed Fatih SAFİTÜRK'ün babası Asım SAFİTÜRK ise, oğlunun 35 yıllık yaşamını, anılarını ve duygularını paylaştı.

SAFİTÜRK, “Oğlum Derik’te hiç de şikayetçi değildi. Teröristlere karşı çok mücadele verdiler, çok büyük çatışmalar oldu. Sık sık terör olayları olduğu için telefonla arıyordum daha sonra bana 'Baba beni arama. Teröristlerde benim numaram var, ağız dolusu tehditler alıyorum.' dedi. 'Seni öldüreceğiz, ilk öldüreceğimiz adam sensin.' gibi şeyler söylüyorlarmış. 'Oğlum tehlikeli değil mi?' diye sorduğumda, 'Baba Allah'ın takdiri değişmez. Biz ne kadar kaçsak, gitsek de görevimize bakalım.' dedi. Birisinin ateş ettiğini ve onu bulamadıklarını söyledi telefonda, daha sonraki telefonlarda teröristleri temizlediklerini söyledi. Ben sabredemedim yanına gittim. Çarşılar, şehrin içi, kuyular açılmış, kanallar açılmış. Çatışma yerlerini gösterdi bana. Evin duvarını delip namluyu oradan çıkartıp gördüğü güvenlik görevlisine ateş eden teröristin yerini gösterdi. Oraları gezip gördük en son gittiğim de oydu.” Dedi.

SAFİTÜRK, üzüntülerinin devam ettiğini ancak teselli kaynaklarının çok fazla olduğunu, Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de şehitlerin mertebesini peygamberlerden sonra ilk sıraya koyduğunu ve bunun da yüreklerine su serptiğini belirtti.

15 Temmuz Kahramanlarımızdan Metin DOĞAN ise, 15 Temmuz akşamı darbe girişimini haber alır almaz sokağa çıkarak ve en kritik noktalardan biri olan Atatürk Havalimanı önüne gitmek için taksileri durdurmaya çalıştığını, yoldan geçen bir motosikletliyi durdurduğunu ve daha sonra yaşadıklarını şöyle anlattı: “Motosikletli kişiye, 'Allah rızası için beni havaalanına götürür müsün?' dedim. Gözlerimden ne kadar çok gitmek istediğimi anlayınca bunu kabul etti. Yüzünü bile tam görmedim. O kişiye, 'Bak kardeş seni tedirgin etmemek için söylemedim ancak belki de bu gece öleceğim. Bu paraya ihtiyacım yok. Al kendine benzin parası yap' dedim. Tüm ısrarlarıma rağmen kabul etmedi. Ona dualar ederek vedalaştım ve havaalanının girişinde tankları ve askerleri gördüm.


Atatürk Havalimanı önüne geldiğimde Gördüğüm manzara beni çok etkiledi. Birden fırladım. Askerin üzerine doğru giderken 'Ben Türk askeriyim, siz kimin askerisiniz ’ diye bağırmaya başladım. Tank durdu ve ben bağırmayı sürdürdüm. Sağ tarafımda yerde ellerinde silahlarıyla duran askerler vardı. Bağırmaya devam ettim. Sonra tank hareket etmeye başladı. Bende tankın sağ paletinin altın yattım. Tam o sırada durdu.O ölüm anını yaşmak için bekledim. Çünkü beni sürekli uyarıyorlardı ve aksi takdirde ateş edeceklerini söylüyorlardı. Tüm hareketimin 5-10 dakika arasında gerçekleştiğini düşünüyorum. Eğer darbeciler başarıya ulaşacak olsalardı, ölmeyi ve o anı görmemeyi çok isterdim. O zaman kendimi mutlu hissedecektim. Tank üzerimden geçseydi 240 kişi gibi ben de şehit olacaktım." şeklinde konuştu.”

Program konuşmacılara plaket ve çiçek takdimi ile sona erdi.