18.04.2017

Müftü Vekili Mustafa GÜNER'in Kutlu Doğum Haftası Mesajı

Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle Müftü Vekili Mustafa Güner bir mesaj yayınladı.

Diyanet İşleri Başkanlığımız 2017 yılı Kutlu Doğum Haftasının temasını “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” şeklinde belirledi Bu temanın yurt sathında ve gönül coğrafyamızda işlenmesiyle, barış ve güven toplumu olabilmek için, yeniden Emin Peygamberin emin ümmeti olabilmek için mümin gönüllerde bir bilinç ve farkındalık oluşturmayı hedefledi.

Güven; inanmak ve emin olmaktır; endişelerden sıyrılmak ve korkuları bir kenara bırakmaktır. Din-i Mübin-i İslam’da iman ile güven arasında çok güçlü bir ilişki mevcuttur. İman eden kimse anlamına gelen “mümin”; güvenilir insan anlamına gelen “emin”; güven, güvence ve güvenlik anlamına gelen “emniyet”; can ve mal güvencesi anlamına gelen “eman”; hıyanetin zıddı olarak kullanılan “emanet” kavramları, aynı kökten beslenmektedir. Bu kökün bağlandığı nokta ise, Yüce Yaratıcı’nın mahlûkata sağladığı sonsuz güvendir.

İslam’a göre, güvenin yegâne kaynağı Cenab-ı Hak’tır.

Yüce Rabbimizin güzel isimlerinden biri olan “el-Mümin”, “huzur, esenlik ve güven veren, kendisine güven duyulan, emniyet ihsan eden” demektir. Dolayısıyla Allah’a iman eden bir mümin, kendisinin de bir parçası olduğu varlık âleminin Yüce Allah’ın himayesi, koruması ve garantisi altında olduğuna inanır. Mümin, Yüce Allah’ın kudretine teslim olan, zihnini ve yüreğini en sağlam, bâki, değişmez mesnede yaslayan, böylelikle huzura kavuşan kimsedir. Mümin, dünyada ve ahirette huzur ve mutluğa ancak bu güven sayesinde kavuşabileceğini bilir. Nitekim İstiklal şairimiz Mehmet Âkif, bu hakikati;                                            

“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol” demek suretiyle dile getirmiştir.

 

Herkes birer “el-Emin” olmalıdır.

 

Şiddetin, zul­mün, talanın, istismarın had safhada yaşandığı, dolayısıyla in­sanların güvene her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğu Cahili­ye döneminde Sevgili Peygamberimizin “Muhammedü’l-Emin” olarak anılması son derece manidardır. Resûl-i Ekrem (s.a.s.), hayatının her döneminde sadece müminlerin değil, düşmanla­rının da kendisinden emin olduğu yüce bir şahsiyettir. O, Hz. Peygamber (sas), her şeyden önce güvenilir bir insan, güve­nilir bir baba, güvenilir bir eş, güvenilir bir arkadaş, güvenilir bir dosttur. Akrabaya, komşuya, ticarette muhatap olduğu in­sanlara, idaresi altındaki Müslümanlara güven veren, özü sözü bir, sadık insandır. Hâkimliği, komutanlığı, imamlığı, risaleti güven üzerine kuruludur.

 

Eman ve güvenin inşası öncelikle insanın ken­di nefsinde başlar. Ne kadar dış tedbirler, güvenlik kalkanları oluşturulursa oluşturulsun, eğer insan içten gelen, inancından beslenen bir güven karakteri geliştirememişse, hepsi başarısız­lığa mahkûm olacaktır. Çünkü imanı dilinde kalan ve benliğini kaplamayan her insan, dinine olan güveni zayıf olduğu nispet­te insanlara olan güvenini ve güvenilirliğini de kaybedecektir. Diğer taraftan, tek başına kaldığında bile Allah’ın gözetiminde olduğunun farkında olan, iman, ihsan ve ihlas sahibi bir Müs­lüman, sadece kendi güvenliği için değil, insanlığın ve tabiatın güvenliği için de emek vermekten kaçınmayacaktır.

Bu vesileyle Serik halkımızın ve gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin Kutlu Doğum Haftasını tebrik ediyor, Hz. Peygamber (sas)’in “el-Emin” sıfatıyla donanmamıza vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyor, halkımızı hafta vesilesiyle yaptığımız tüm programlara katılmaya davet ediyorum.

                                                                                                                    Mustafa GÜNER

                                                                                                   Müftü Vekili