07.10.2016

MUHARREM AYI

MUHARREM AYI VE AŞÛRE GÜNÜ

 

Muharrem savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adıdır.

Hz. Peygamber (sas), muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak nitelendirip ramazandan sonraki en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir. Muharrem ayının onuncu günü “âşûrâ” diye adlandırılır. Hz. Peygamber (sas) peygamber olarak gönderilmeden önce ve Medine’ye hicretinden sonra bu günde birkaç defa oruç tutmuş, müslümanlara da tutmalarını emretmiş, ramazan orucunun farz kılınmasıyla birlikte bu orucu isteğe bırakmıştır.

Hz. Peygamber (sas) muharremin sadece onunda değil dokuz ve on birinci günlerinde de oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Muharremin sadece onuncu günü oruç tutulması yahudileri taklit etme anlamına gelebileceği için mekruhtur.

 

AŞURE TATLISI VE AŞURE GÜNÜNÜN ÖNEMİ

 

Müslüman Türkler'in dinî halk geleneğinde önemli bir yer tutan âşûrâ, aynı zamanda, muharremin onuncu günü başlamak üzere daha sonraki günlerde de özel merasimlerle pişirilip dağıtılan tatlıya (aşure) ad olmuştur.

 

Aşure gününde gerçekleşen birisi acı, diğerleri sevindirici olaylar vardır.

Hz. Peygamber (sas)’in torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişi hicri 61'de Muharrem'in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ'da Yezid'in ordusunca katledilmiştir.

- Hz. Âdem'in işlediği günâhtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,

- Hz. İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi,

- Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması,

- Hz. İbrahim'in ateşte yanmaması,

- Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması,

- Hz. Eyyub’un hastalıklarının iyileşmesi,

- Hz. Musa’nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavun'dan kurtarması,

- Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması,

- Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi.

 

Temennimiz odur ki; yeni Kerbelâ’lar yaşanmasın, Hüseyinler katledilmesin, anneler dul, çocuklar yetim kalmasın, yaşananlardan ders alınsın ve yeryüzündeki tüm savaşlar dursun. Allah, peygamberlerine yaşattığı güzellikleri bizlere de yaşatsın. Nasıl ki, aşure; acısı, tatlısı ve ekşisiyle ortak bir tad oluşturuyorsa bizler de Lazıyla, Çerkeziyle, Kürdüyle, Türküyle ortak bir millet olarak aynı devlette yaşamasını bilelim.

 

Serik halkımızın Muharrem ayı ve Aşure gününü tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.

 

                                                                                                          Mustafa GÜNER

                                                                                                            Serik Müftü V.