09.06.2018

KADİR GECEMİZ MÜBAREK OLSUN

10 Haziran 2018 Pazarı Pazartesiye bağlayan gece yani yarın, Yüce Kitabımız Kur’an’ın nazil olmaya başladığı mübarek Kadir gecesini idrak edeceğiz.

Kadir Gecesi, ömre bedel bir gecedir. Çünkü bu gece, Kur’an gecesidir. Kerim Kitabımız, Peygamberimiz (s.a.s)’e Ramazanın kalbi olan bu gecede inmeye başlamıştır. O Kur’an ki, cahiliyenin zilletine gömülmüş zihinlere Rabbini bildirmeye gelmiştir. Varoluş amacından kopmuş, nereden gelip nereye gittiğini unutmuş insanlığa unuttuklarını hatırlatmak için gelmiştir. İşte Kadir Gecesi vesilesiyle Rabbimiz, ancak Kur’an’ın kadrini bildiğimiz oranda kadir gecelerini ihya etmiş olacağımızı bize her yıl tekrar tekrar hatırlatıyor.

 

Bu gecenin kadrini bilebilmek için evvela, Allah’ın lütfu olarak gelmiş Kur’an’a yüreğimizi sonuna kadar açmamız gerekmektedir. Dünya hengâmesinde zaman zaman bunalan ruhlarımızı, paslanan gönül aynalarımızı âyet âyet, sûre sûre ilahi sözün nuruyla aydınlatmamız gerekmektedir. Varlığımızı onunla anlamlandırmamız ve kul olarak yaşantımızı onunla inşa etmemiz gerekmektedir. İnsana erdemli bir hayat, toplumlara ise saadet medeniyeti takdim eden bu rahmet yüklü kitapla olan bağımızı kuvvetlendirmemiz gerekmektedir. Ancak bu sayede, bin aydan daha hayırlı gecenin kıymetini idrak edebilir, Kerim Kitabımızla ömrümüze bereket katabiliriz. Kur’an’la irtibatımız ölçüsünde değer kazanır ya da değer kaybederiz. Kur’an’a değer verdiğimiz ölçüde gönül dünyamızı mamur ve mesut eder, dünyamızı da barış ve esenlik yurduna çevirebiliriz.

 

Kadir Gecesini değerli ve anlamlı kılan Yüce Kur’an, her âyeti üzerinde tefekkür ve tezekkür edilmek ve bizzat yaşanmak için gönderilmiştir. O, insana kendini, dünyasını, ahiretini tanıtan bir hayat kitabı ve rehberidir. O, insana asla eğrilik bulunmayan dosdoğru bir yol ve istikamet çizer. Onun sahifelerini açan, onda kendini bulur; Rabbini bulur; saygı ve sevgiyi, sadakat ve muhabbeti bulur. O, hayra anahtar, şerre kilit ilahi bir kitaptır. Bu kitaba gönül veren, tevhide sadakatiyle İbrahim Halilulah olur; türlü çilelere karşı sabrıyla Eyüp olur; türlü tuzaklara karşı iffet ve hayasıyla Yusuf olur; türlü firkat ve musibetlere karşı metanetiyle Yakup olur.

 

Ne yazık ki bugün, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle insanlık bir onur ve haysiyet sınavı vermektedir. Bu durum, “Bir insanı yaşatmak bütün insanlığı yaşatmak gibidir.” ilahi mesajıyla insanla buluşan Kerim Kitabımızın hak, adalet, insaf, şefkat ve merhamet çağrılarına ne kadar da muhtaç olduğumuzu göstermektedir.

 

Geliniz, bin aydan daha hayırlı olan bu geceyi bir fırsat olarak değerlendirelim. Günahlarımıza tövbe ederek hayatımızı gözden geçirelim, muhasebemizi yeniden yapalım.  Kur’an’a iman eden müminler olarak Kadir Gecesi vesilesiyle Kur’an’la yeniden yüzleşelim. Yaşam süreçlerimizi Kur’an ufkundan bir daha gözden geçirelim. Biz, Kur’an’da ne kadar varız; Kur’an, bizde ne kadar var? Âlemlere Rahmet Peygamberimiz (s.a.s), Kur’an’dan kendisinde hiçbir esinti, hiçbir iz bulunmayan kimseyi harabe bir eve benzetmektedir. Nasıl ki harabe eve kimse talip değilse, hengâmelerle tahrip edilmiş, insaf ve vicdanını kaybetmiş gönle de kimse talip olmaz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Kadir Gecenizi tebrik ediyor, yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların bizleri istikamet sahibi yapmasını temenni ediyor, bu gecenin İslâm âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış, huzur ve hidayetine vesile olmasını, ülkemizde ve dünyada devam eden üzücü olayların, acı ve gözyaşının son bulmasını, savaş ve şiddetin yerini huzur ve barışın almasını, yüreklerimizdeki imanı ve topraklarımızdaki emanı güçlendirmesini, milletimiz, ümmetimiz ve insanlık alemi için hayra,huzura, barışa vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz.