29.05.2018

ZEKAT NEDİR? KİMLERE FARZDIR?

1. Zekât Nedir?
Belirli bir malın bir kısmının Allah rızası için dinen zekât alabilecek durumdaki muayyen kişilere verilmesi demektir.
Mali ibadetlerden biri olan zekât, İslam’ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin...” (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); “Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe,9/103) buyrulmaktadır.

2. Zekât kimlere farzdır?
Müslüman, hür, akıllı, büluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı mahiyette yani kazanç sağlayıcı nitelikte ve üzerinden bir yıl geçmiş nisap miktarı mala sahip olması gerekir.
Fakihlerin çoğunluğuna göre ise akıl hastalarının ve çocuğun malları da zekâta tâbidir. Bu borcu veli ve vâsileri öderler. Zekât vekâletle yerine getirilebilen malî bir ibadettir. Veli zekâtta çocuğun ve akıl hastasının vekilidir. Bu vecibeyi yerine getirmede onun yerini almaktadır, dolayısıyla onlar adına zekât verir. Şafii mezhebinde de zekât vermek için akıl ve büluğ şart değildir. Çocuk ve akli yeterliliği olmayan kimsenin de zekât vermesi gerekir.

3. Nisap ne demektir? Miktarı ne kadardır?
Nisap, zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi ibadetler için konulan bir zenginlik ölçüsüdür. Nisap, asgarî zenginlik ölçüsü şeklinde de tanımlanabilir. Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir; 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve’dir.
Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak bu kadar mala sahip olan kişi dinen zengin sayılır. Böyle bir kişi, zekât veya sadaka alamayacağı gibi; sadaka-i fıtır vermek ve kurban kesmekle de yükümlü olur.

4. Havaic-i asliye (asli ihtiyaçlar) nedir?
Zekât ve sadaka-i fıtır ile yükümlü olmak için, kişinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin temel ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olma şartını aramışlardır. Temel ihtiyaç maddeleri insanın hayat ve hürriyetini korumak için muhtaç olduğu şeylerdir. Bunlar, genel olarak, nafaka, oturulan ev, ev eşyası, ihtiyaç duyulan elbise, borç karşılığı mal, sanat ve mesleğe ait alet ve makinalar, binek taşıtları, ilim için edinilen kitaplar gibi eşyadır.

5. Araç-gereç ve malzemeye zekât düşer mi?
Sanat ve mesleğin icrası için gerekli olan araç-gereç, makine ve malzemeler, aslî ihtiyaçlardan olup bunların zekâtının verilmesi gerekmez.

Ancak, kendi mesleğinin icrası için değil de, ticaret için üretilen veya ticari amaçla alınıp satılan araç-gereç, malzeme ve makinelerin zekâtının verilmesi gerekir.

6. Zekat verirken nelere dikkat edilmeli?
Kur’an’da zekat ve sadakaların kabul edilmesi için yardımda bulunulan kişilere minnet ve eziyet edilmemesi gerektiği ifade edilmektedir. Minnet, kişinin “Şunu verdim, bunu verdim.” diye her yerde verdiği sadakasını konuşması,
yaptığı iyiliği başa kakması, zekat veya sadaka verdiği insandan menfaat elde etmeye çalışması, ona karşı kibirlenmesidir. Eziyet ise, zekat ya da sadaka verdiği insanı fakirlikle ayıplamak, onu küçümsemek ve ona ağır söz söyleyerek kendisini incitmektir.

Bu nedenle gerçek mü’minler infakta bulundukları kimselere minnet ve eziyet ederek kazandıkları sevapları boşa çıkarmazlar. Fakirlerin gönüllerini alıcı güzel sözler söylemenin ve kusurlarını bağışlamanın, onları incitici ve onurlarını kırıcı bir iyilikten daha hayırlı olduğunu asla unutmazlar.

Onlara karşı son derece nazik ve kibar davranırlar. “…Biz size sırf Allah’ın rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz.” (İnsân, 76/9) diyerek yaptıkları iyiliğin karşılığını sadece Yüce Allah’tan beklerler.

Allah rızası için zekat ve sadaka verenlere meleklerin duasını Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle haber vermektedir: “Kulların sabaha eriştiği her gün (yeryüzüne) iki melek iner. Bunlardan biri, ‘Allah’ım, malını hayır yolunda harcayan kişiye (harcadığının) yenisini ver.’ der. Diğeri de, ‘Allah’ım, malını (hayır yolunda harcamayıp) elinde tutan kişinin malını telef et.’ der.” (Buhârî, Zekât, 27)

“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” atasözü, bize iyilik yapanları unutmayalım diye söylenmemiş midir? Yani bir fincan kahve kadar bile olsa iyilik gördüğün insanı ve yaptığı iyiliği asla unutma, ona teşekkür et ve onu dualarına kat!

Bu bakımdan zekat ve sadaka verenler meleklerin duasına muhatap oldukları gibi; yüzlerini güldürdükleri ihtiyaç sahiplerinin de içten dualarını alırlar. Her ne kadar zekat verenler bu vazifeyi karşılık beklemeden sırf Allah rızası için eda etseler de bu durum kendileri için dua edilmesine engel değildir. Çünkü fıtrat, kendisine yardım elini uzatan hayır sahibine, “Allah razı olsun.” demeyi ve ona vefa borcunu ifa etmeyi çok görmez.

ZEKAT, FİTRE VE BAĞIŞLARINIZI BEKLİYORUZ
Gazipaşa İlçe Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı Gazipaşa Şubesi olarak her yıl olduğu gibi bu Ramazan da Selam, dua ve hayırlarınızı emanet bilerek zekat ve fitrelerinizi emanete riayet ederek ilçemizde, ülkemizde ve mazlum coğrafyalarda ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor, Ramazan sevincini milyonlarca kardeşimizle birlikte yaşıyoruz.
Bu Ramazan ve her Ramazan, şehrimizdeki, ülkemizdeki ve dünyamızdaki ihtiyaç sahiplerinin ellerinden tutmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek için emanetiniz olan zekat, fitre ve bağışlarınızı bekliyoruz.
Zekat ve fitrelerini vermek isteyen vatandaşlarımız kısa mesaj, banka veya Müftülüğümüze gelerek elden makbuz karşılığı zekat ve fitrelerini ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırabilirler.Zekat ve Fitrelerini vermek isteyen kardeşlerimiz https://bagis.tdv.org/ adresinden online olarak da bağışta bulunabilirler. Tüm GSM operatörlerinden kontörlü hatlar hariç 5601 nolu SMS numarasına “FİTRE” yazıp göndererek fitre bağışında bulunabilirler.1 SMS bir fitre bedelidir yani 19 TL’dir.Ayrıca bağışta bulunmak isteyen kardeşlerimiz 0312 416 90 99 nolu Çağrı Merkezi’nden gerekli bilgileri alabilirler.
#GazipaşaİlçeMüftülüğü